İstanbul – Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) – Mekke-55

Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…
“İstanbul-Kudüs-Mekke” hattı merkezli ve “Gazze, Filistin, İsrail” içerikli bu ana başlık altında 55’inci yazımız… 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren yani Siyonist İsrail yöneticilerinin Gazze soykırımı başladığından beri önce “İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı” başlıklı 14 yazı, sonra “Kudüs, Filistin, Gazze, İsrail ve İsrail’in sonu” başlıklı 3 yazı yazdık… Bu son yazı ile birlikte toplam olarak 14+3+55=72 yazı yazmış olduk…
En son 5 yazımızda “NEDEN KOOPERATİF?” de diyerek “kooperatifleşme” konusunun önemi üzerinde durduk ve nedenlerini yazdık… Bunları okuyan -Malezya’daki İslam Üniversitesi’nde okumasına vesile olduğumuz- bir okuyucumuz (Raşit Kansu) şu bilgiyi göndermiş: “Malezya’da halen 801 bin üyeli ‘kooperatifleşme’ çalışması bulunuyor, başlangıcı 1978 tarihli, kuruluş kanunu olan BANK RAKYAT var; zamanla banka statüsüne evrilmiş… Bünyesinde 2700 civarında kooperatifi barındırıyor… 2002 yılında tamamen İslami bankaya dönüşmüş… Dört ayrı kamu kurumu tarafından regüle ediliyor ve denetleniyor…”
“Darısı yarım yüzyıldır sürdürmekte olduğumuz ‘kooperatifleşme’ ve ‘Adil Düzen’ ile ‘Adil Ekonomik Düzen’ merkezli ‘faizsiz ekonomi’ çalışmalarımızın başına” diyelim…
-Siyonist vahşi kapitalizme karşı ‘kooperatifleşme çalışmaları’ örnek alınmalı…
-Bundan dolayı son beş yazımızda bu ‘hatırlatmayı’ gerekli gördük…
-Özellikle ‘ilgililerin’ ve ‘yetkililerin’ dikkatlerine sunduk…
-Onlar görevlerini yapmazsa ‘halk’ kendisi yapmalı…
‘Kooperatifleşme çalışmaları’ sayesinde ortaklık, dayanışma, birlikte olma ve her türlü beraberliklerimizi gerçekleştirmeli, bunun için var olan bütün maddî ve manevî güçlerimizi seferber edip çalışmalıyız… ‘Kooperatifleşme ve Ortaklık Sistemi’ her zaman ana hedefimiz olmalıdır… Nedenlerini kısaca tekrar hatırlatalım…
-Çağımız dünya hayatının ahlâkî-ilmî-iktisadî-idarî 4 alanında sorunlar var…
-Bu sorunlar sadece kriz vs. seviyesinde değil ‘Sosyal Tufan’ seviyesindedir…
-İnsanlık tarihinin her döneminde olduğu gibi şimdi de çare-çözümler var…
-‘Sosyal Tufan’ seviyesindeki bu sorunların çare ve çözümleri yine var…
-“Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen ve Adil Dünya Düzeni” var…
SONUÇ olarak… “İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı” diyerek başlamıştık… ‘Siyonist İsrail’in ne zaman sona ereceği’ ile hitama erdirelim ve son sözü 101 yıl yaşamış olan bir Yahudi’ye bırakalım… Söz konusu olan Taha Kılınç’ın 31.01.2024 tarihli “Yirmiya’nın kehaneti” başlıklı yazısı… O yazının en sonunda yazılanlarla başlayalım…
“Dov Yirmiya’nın kariyeri ise bambaşka bir seyir izledi: 1958’de ordudan emekli olduktan sonra, İsrail’in 1982’deki Lübnan işgaline “yedek asker” olarak çağrıldığında 68 yaşındaydı. Hûlâ’da yaşananlar aklından hiç çıkmadığından, Lübnan’ı işgal sırasında İsrail ordusunun sergilediği acımasızlıklar, Yirmiya’yı isyan noktasına sürükledi. “Vahşi haydutlardan oluşan bir millete dönüştük” diyerek orduyu açıktan eleştirmeye başlayınca, askerlik mesleğinden uzaklaştırıldı. 2016’daki ölümüne kadar tam 101 yıllık uzun bir ömür süren Yirmiya, hayatının son çeyreğini tam bir Siyonizm muhalifi olarak geçirdi. Öyle ki, 1987’de Birinci İntifada patlak verdiği zaman, İsrail askerlerine, komutanlarını dinlememeleri ve işgal edilmiş Arap topraklarında görev yapmaktan kaçınmaları çağrısında bile bulundu.
Dov Yirmiya, hayatını anlatan bir belgesel için 2011’de verdiği röportajda şunları söylüyordu: “Ben, bu ülkede üç ayrı yönetim altında yaşadım: Dört yılımı Türklerle [Osmanlı] geçirdim. 30 yıl İngilizler vardı. Şimdi de İsrail… Bu topraklarda, çocuklarım için bir gelecek görmüyorum. Yıkıma doğru sürükleniyoruz. 50 ilâ 100 yıl arasında, İsrail diye bir devletin artık var olmayacağını düşünüyorum.”
Yahudi Yirmiya da bizim bu yazılarımızda yazdıklarımızı söylüyor…
Yazının tamamı okunursa “Yirmiya’nın kehaneti” daha iyi anlaşılacaktır…
https://www.yenisafak.com/yazarlar/taha-kilinc/yirmiyanin-kehaneti-4598731

Yorum yapın