“Bu hâle getiren bir sistem ve iktidar var”

Saadet Partisi Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci, Millî Gazete’ye özel açıklamalarda bulundu. Ekinci, hukuk sistemine yönelik eleştirilerde bulunurken, hukuka güvenin önemli olduğunu vurguladı. Ekinci, yaşanan şiddet olaylarının arttığına dikkat çekerek, “Yaşananların her geçen gün artmış olmasını sadece kişilere bağlayamayız. Bu hale getiren bir sistem ve hükümet var.”
Saadet Partisi Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Nurgül Beytiye Ekinci, son yıllarda yaşanan şiddet olaylarına yönelik Millî Gazete’ye özel açıklamalarda bulundu. Ekinci, toplumsal yaraların diğer sorunları da derinleştirdiğini belirterek, “Suçlunun suçunu hak ettiği şekilde çekmiş olması hem kendisi açısından hem de bu olaya maruz kalan aile açısından önemlidir. Sadece bu aileler için değil, bu toplum açısından da önemlidir. Güvenin olmadığı toplumlarda ekonomik, eğitim, sağlık açısından oluşan problemler her gün artarak devam eder” ifadelerini kullandı.
“8 YAŞINDAKİ BİR KIZ ÇOCUĞUNUN KATLEDİLMESİNİ KONUŞUYORUZ”Narin olayında yaşananlara dikkat çeken Ekinci, yeni bir kavramın ortaya çıkarılması gerektiğinin altını çizerek, “Narin, son dönemlerde içimizi yakan, gerçekten bazen duymakta bile tedirgin olduğumuz bir olay olarak karşımıza çıkıyor. Bir cinayet dediğimde adli vaka olmuş olması, olay dediğimiz zaman ise sanki basit bir durummuş gibi olmasına karşın yeni bir kavramın ortaya çıkması gerektiğini düşünüyorum. 8 yaşındaki bir kız çocuğunun katledilmesini konuşuyoruz. Hâlbuki biz bunları konuşmadan önce 22 yıldır iktidarda olan iktidar 2002’de ‘İslam’dan önce diri diri toprağa gömülen kız çocuklarının hesabını soracağız’ demişti” diye konuştu.
“HÜKÜMET, SOKAKLARDA GÜVENLE GEZME HAKKIMIZI BİLE SAĞLAYAMIYOR”Çocuklara karşı şiddet vakalarının artarak devam ettiğine işaret eden Ekinci, “Yaşananların her geçen gün artmış olmasının sadece kişilere bağlayamayız. Bu hale getiren bir sistem ve hükümet var. Dolayısıyla bugün polis Şeyda’yı katleden katilin 26 suç dosyasından bahsediyoruz. Bu kişi 26 suç işlemiş ve dışarıda demektir. Bugün ne yazık ki çocuklarımızın sokakta kendi başlarına, kendimiz bile yürürken güvensiz ve oraya ait hissetmediğimiz şehirlerde yaşıyoruz. Hâlbuki en doğal hakkımız sokaklarda güvende olmak. Hükümet, bunu bile sağlayamıyor” ifadelerini kullandı.
“KARNENİZİ ORTAYA KOYARSINIZ VE REÇETELER YAZARSINIZ”İktidarın verileri de yayınlamadığına işaret eden Ekinci, çalışmalarda resmi veriler kullanmak istense dahi verilerin bulunmadığının altını çizerek, “Bugün Türkiye’de suç istatistiklerini görmek çok zor. Hükümet, karnesini görmek istemiyor. Ancak hastalığınızı bilmezseniz tedavi edemezsiniz. Kayıp çocuklar meselesine göz atmak istedik, ne yazık ki sadece 2008 ile 2016 arasındaki veriler var, sonraki yıllara ilişkin veri bulunmuyor. Bakıyoruz ki herkes farklı bir veri veriyor. Ancak resmi bir kurumumuz var; TÜİK. Verileri vermesi gerekiyor ki; biz başka verilere ihtiyaç duymayalım. Sadece siyasi alanda değil, akademik çalışmalarda dahi resmi veri paylaşamıyoruz. Çünkü veri paylaşımı yapılmıyor. Karnenizi ortaya koyarsınız ve buna göre reçeteler yazarsınız” dedi.
“FINDIK KADAR KÖY İÇERİSİNDE ÇÖZÜLEMİYOR OLMASI SORULARA NEDEN OLUYOR”Uygulanan hukuk sistemine ilişkin eleştirilerde bulunan Ekinci, Narin ile ilgili soru işaretlerine de dikkat çekerek, “Hükümet kesinlikle hukuk sistemini kendi erki altından çıkartması gerekli. Ancak daha da erk haline alarak tamamen siyasallaşmış bir hukuk sisteminden bahsediyoruz. Narin olayı, üçüncü sayfa haberinden ziyade magazinleşmeye başladı. Köydeki çarpık ilişkiler de gündemde olmalı ancak öncelikle 8 yaşında öldürülen bir çocuğun fındık kadar köy içerisinde çözülemiyor olması soru işaretlerine neden oluyor. Bu işin siyasi bir ayağı mı var? Kimi korumak istiyorsunuz? Sürekli ifadeler değişiyor ve bu ifadeye göre hareket eden bir yargı sisteminden bahsetmek durumunda kalıyoruz. Hiçbir olay hele ki bizim çocuklarımız üçüncü sayfa haberi değildir, magazin ise hiç değildir” diye konuştu.
“ÇOCUK VE KADIN CİNAYETLERİ İLE SINIRLI KALMAK ÜZERE KESİNLİKTE İDAM CEZASI GELMELİ”İdam cezası ile ilgili de çağrıda bulunan Ekinci, idam cezasının sadece kadın ve çocuk taciz ve cinayetlerine yönelik olarak getirilmesi gerektiğini belirtti. Ekinci, “Türkiye’de idamı kimse konuşamıyor, cesaret edemiyor. Çünkü hukukun dahi siyasallaştığı bir ortamda idamı konuşmak zor bir durum. İdam cezasını dillendirirken çeşitli tereddütler yaşamak beni üzüyor. Biz çocuk tacizlerini, cinayetlerini idam ile cezalandırmayacaksak ne yapacağız? Çerçevesi belirlenmiş ve çizilmiş, çocuk cinayetleri ve kadın cinayetleri ile sınırlı kalmak üzere kesinlikte idam cezası gelmesi gerekiyor. Bu da yeterli değil, özellikle biz buradan RTÜK’e de çağrıda bulunuyoruz. Bütün televizyonlardaki bütün diziler korku, şiddet ve erotizm üzerine kurulu. Bunlardan arındırılmış hiçbir dizi göremiyoruz. Bunların olduğu yerde şeytanın bile aklına gelmeyecek örnekler ekranlardan sunuluyor. Bunların da kontrol altına alınması gerekli” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUK DOSYASI, KADIN DOSYASI VE AİLE DOSYASINI YAKIN ZAMANDA KAMUOYUNA SUNACAĞIZ”Saadet Partisi Kadın Kolları olarak rapor çalışmaları başlattıklarını ifade eden Ekinci, “Kadına şiddet noktasında bir dosya ile kamuoyuna sunacağız. Bu sadece bizim gündemimiz değil. Bu bütün siyasi partilerin meselesi. En başta ise buna çözüm sunacak olan hükümet. Mümkünse Cumhurbaşkanı’na sunup gündeme getirmek istiyoruz. Bir çocuğun hayatını kurtarabilirsek bunu başarı olarak sayarız. Önümüzdeki günlerde de bunu kamuoyu ile paylaşmış olacağız. Çocuk dosyasının kaybolan çocuklarımız, şiddet yaşayan çocuklarımız, eğitim hakkını kullanamayan çocuklarımız başlıca konular olacak. Geniş kapsamlı bir çocuk dosyası, kadın dosyası ve son olarak ise aile dosyasını kamuoyuna sunacağız. Dosyaları hazırladığımızda problemlerin çözümü için bütün siyasi partiler ile bir araya gelerek sunacağız” dedi.

Yorum yapın