Lübnan, evlatlarına ağlıyor

Artık Nişantaşı’ndaki kadın da, elindeki telefonun bir silaha dönüşüp kendisini vuracağından korkmakta.
İsrail’in Lübnan’da telsiz ve çağrı cihazı aracılığıyla yaptığı katliam, tüm dünyayı ürpertti.
Merhametsizliğin dozunu gittikçe artırdığı bir çağda teknolojiyi üretenler, bu teknolojiyi silaha dönüştürerek, ellerindeki kanı açığa çıkardılar.
Silahla ilgilerini asla kesemeyen emperyalistler, dün Afganistan’da uçaklarla attıkları oyuncak şeklindeki bombalara uzanan çocukları parçalayarak öldürmüştü.
Bugünde insanların elindeki telsizleri patlatarak daha fazla insanı yok etmenin şeytani yollarını icat etmekteler.
Başkent Beyrut başta olmak üzere telsiz cihazlarının patlatılması sonucu ölü ve yaralılar bulunmakta, evlerde arabalarda yangınlar çıktı, ortalık kan gölüne döndü.
Ölenlerin cenaze töreninde ikinci patlama meydana geldi.
Heniyye’ nin katledilmesi ile başlayan siber saldırılar, Lübnan katliamı ile insanlarda panik oluşturdu.
Ancak casusluk filmlerinde görülen kalemlerin, gözlüklerin, yüzüklerin, kitapların, mektupların patlatılması gerçeğe dönüşüp telsizlerle katliama kadar uzandı.
İsrail, paravan şirketlerle çağrı cihazlarını üretip, pillerine patlayıcı madde yerleştiriyor.
Soykırım oyununda Siyonist İsrail, yeni bir partner bulmakta gecikmiyor.
Böylece savaş Filistin’ le kalmıyor, başka bir ülkeye taşınıyor,
Lübnan’dan kara dumanlar yükseliyor.
Evlatlarına ağlayanlara Lübnan’da katılıyor.
İsrail ve arkasındaki ABD ne insani, ne ahlaki, ne de hukuki kuralları dinliyorlar.
Filistin yetmedi Lübnan’ da da soykırım yaptı.
Bu bir terör eylemi.
Telsiz cihazlarını sadece Hizbullah mensupları değil, siviller de kullanmakta.
Çağrı cihazı taşıyanlar hastanelerde, eczanelerde, ambulanslarda çalışıyordu. Çarşı, mağaza, evlerinde olanlar, araçlarında olanlar vardı. Ana yollarda birçok sivil, kadın, çocuklar da taşıyordu çağrı cihazlarını.
Lübnan’da 17 Eylül’de daha çok Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar meydana geldi. Patlamalarda ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetti, 300 kadarı ağır yaklaşık 2 bin 800 kişi yaralandı. Ülkede 18 Eylül’de çok sayıda telsizin patlatılması sonucu da 25 kişi öldü, 450’den fazla kişi yaralandı.
İsrail öldürmeye doymuyor, savaşı bölgeye yaymak istiyor.
Filistin topraklarını tamamıyla işgal edip çalma projesine itiraz eden ülkeleri tehditten çekinmiyor.
Lübnan, İran, Ürdün ve Mısır ‘ın da dâhil olduğu çoklu bir savaşa girmenin planları ile meşgul.
Ne ki İsrail maşasını yöneten elin ABD olduğunu insanlık bir kez daha test etti.
ABD li bağımsız senatör B. Sanders, İsrail’in Gazze’de binlerce insanın ölümüne yol açan saldırılarında ABD yapımı silahların kullanıldığını vurguladı.
“ABD, Gazze’deki bu insani felaketin suç ortağı olamaz” dedi. Ayrıca, ABD’nin yakın zamanda İsrail’e 20 milyar dolarlık silah satışını onayladığını hatırlatarak, bu tür anlaşmaların son bulması gerektiğini belirtti.
İşgalci İsrail ordusu Filistin’de kadın, çocuk ve yaşlı demeden saldırılarını sürdürüyor. Yapılan saldırılarda okullara sığınanlar, ambulansla taşınan yaralılar, evlerinde uyuyan çocuklar, bebekler hedef alındı.
Siyonist İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 795’i çocuk, 11 bin 378’i kadın olmak üzere 41 bin 272 Filistinli öldü, 95 bin 551 kişi yaralandı.
Bu acı soykırım tablosuna Lübnan da eklendi.
Ellerinde ABD silahları olan katiller sürüsünün ise nerede duracağı meçhul.
 

Yorum yapın