Karadeniz’in kuzeyinde yer alan Moldova’nın, Romanya ve Ukrayna arasında sıkışmış konumu, yüzyıllar boyunca farklı kültürlerin etkisi altında kalmasına neden olmuştur. Moldova’nın başkenti Kişinev, Sovyet döneminden kalma mimarisiyle dikkat çekerken, kırsal bölgeler ise bozulmamış doğasıyla huzur arayanlara hitap eder. Şimdi sizin için derlediğimiz Moldova’da mutlaka görülmesi gereken 8 doğal ve tarihi noktaya göz atalım.
TRİUMPHAL ARCHMoldova’nın başkenti Kişinev’in kalbinde yükselen Triumphal Arch, şehrin en ikonik yapılarından biri. 1840 yılında inşa edilen bu anıt, Rus-Türk savaşındaki Rus zaferini kutlamak için tasarlanmış. Zarif Korint sütunlarıyla desteklenen yapı, sadece bir anıt değil, aynı zamanda şehrin tarihinin canlı bir tanığı.Anıtın tepe bölümünde bulunan saat, kent sakinleri için bir buluşma noktası durumuna gelmiş. İç kısmında ise savaş ganimeti olarak ele geçirilen Türk toplarından yapılmış 6,4 tonluk devasa bir çan bulunuyor.
CRİCOVAKişinev’in hemen dışında, yeraltında gizlenmiş bir hazine var: Cricova şarap mahzenleri. 1952 yılında eski bir kireçtaşı madeninde kurulan bu mahzenler, adeta yeraltında bir şehir gibi. 100 metre derinlikte, 120 kilometrelik tüneller ağıyla Cricova, dünyanın en büyük şarap koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor.
PUŞKİN MÜZESİRus edebiyatının dev ismi Alexander Puşkin’in Kişinev’deki sürgün yıllarına tanıklık eden ev, bugün bir müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. 1948 yılında açılan müze, Puşkin’in 1820-1823 yılları arasında yaşadığı evi koruyarak, şairin hayatına ve eserlerine ışık tutuyor.Müzede Puşkin’in kişisel eşyaları, el yazmaları ve dönemin atmosferini yansıtan objeler sergileniyor.
MOLDOVA ULUSAL TARİH MÜZESİKişinev’in merkezinde yer alan Moldova Ulusal Tarih Müzesi, ülkenin geçmişini en kapsamlı şekilde anlatan kurumlardan biri. 1983 yılında açılan müze, 2000 yılı aşkın bir süreyi kapsayan 348.619 eserle Moldova’nın tarihini gözler önüne seriyor.Müzenin girişinde ziyaretçileri karşılayan Kapitol Heykeli, Roma döneminden kalma bir eser olarak dikkat çekiyor. 12 sergi salonunda prehistorik dönemden günümüze kadar uzanan koleksiyonlar, Moldova’nın zengin kültürel mirasını yansıtıyor.
GÜL VADİSİKişinev’in yeşil akciğerleri olarak nitelendirilebilecek bu iki park, şehir sakinleri ve turistler için bir kaçış noktası. Gül Vadisi, 145 hektarlık alanıyla 50’den fazla ağaç ve çalı türüne ev sahipliği yapıyor. Parkın doğal ortamı sincaplar için ideal bir yaşam alanı oluştururken, ziyaretçiler için de huzur dolu bir ortam sunuyor.
VALEA MORİLOR PARKIValea Morilor Parkı ise 1950’lerde açılmış olmasına rağmen, çok daha eski bir tarihe sahip. 2009 yılında park gölünün dibinde yapılan arkeolojik kazılarda mamut kemikleri bulunması, alanın tarih öncesi dönemlerde de önemli bir yer olduğunu gösteriyor. Bugün park, kano sürmekten balık tutmaya kadar çeşitli aktiviteler sunuyor.
STEPHEN THE GREAT CENTRAL PARKKişinev’in merkezinde yer alan Stephen the Great Central Park, şehrin en eski ve en sevilen parklarından biri. 1818 yılında Çar I. Aleksandr döneminde kurulan park, geniş çimenlik alanları ve yüzyıllık ağaçlarıyla dikkat çekiyor.Parkın merkezinde yer alan Stephen the Great heykeli, Moldova’nın ulusal kahramanına bir saygı duruşu niteliğinde.
DENDRARİUM PARKIKişinev’in güney kesiminde yer alan Dendrarium Parkı, adeta bir botanik cennet. 1973 yılında açılan park, 83 hektarlık alanıyla Moldova’nın en büyük botanik bahçelerinden biri. Yaklaşık 1000 bitki türüne ev sahipliği yapan park, özellikle gülleriyle ünlü.Parkın içindeki ördekli göller ve zambaklı göletler, ziyaretçilere romantik bir atmosfer sunuyor.
