Sosyal medyada kendisine yönelik bir linç kampanyası başlatılırken, İsrail Evimiz Partisi Milletvekili Oded Forer de Cassif’in milletvekilliğinin düşürülmesi için mecliste imza toplamaya başladı. Cassif, İsrail’in Gazze’ye 7 Ekim’de başlattığı saldırılara karşı çıktığı için 40 günlüğüne meclis oturumlarından uzaklaştırılmış, bu sürenin bitiminde yeniden meclise dönmüştü.
Kudüs’teki ofisinde AA muhabirine konuşan Cassif, terörist İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik saldırıları ve İsrail aleyhine açılan soykırım davasına neden destek verdiğine dair açıklamalarda ve değerlendirmelerde bulunuldu.
İsrail’de savaş karşıtlarının sesini yükseltmesinin kolay olmadığını belirten Cassif, “İsrail’de savaş karşıtı gösteri düzenlemek, savaşın bitmesini istemek hatta ateşkes çağrısında bulunmak bile neredeyse tamamen yasak. Bunu yapan öğrenciler okuldan ya da üniversiteden uzaklaştırılıyor, insanlar işlerinden atılıyor, polis göstericilere acımasızca şiddet uyguluyor” dedi.
İSRAİL TOPLUMU DA ŞİDDETİ DESTEKLİYORŞiddetin sadece hükümet düzeyinden gelmediğini, İsrail toplumunun önemli bir kesimine de nüfuz ettiğini dile getiren Cassif, şunları söyledi:
“Savaşa karşı sesini yükseltmek isteyenlerin ifade hürriyetine bir saldırı var. Savaşa karşı çıkan İsrailliler ölüm tehditleri alıyor. Bu durum topluma da nüfuz etmiş durumda. Toplumun büyümekte olan bir kısmı savaşa karşı olanlara yönelik şiddeti ve ölüm tehditlerini destekliyor. İsrail’de savaşa karşı olan ve barışçıl çözüm isteyenlerin sayısı son derece kısıtlı. İnsanlar polisten korkuyor. Çünkü polis savaşa karşı protesto düzenleyerek seslerini yükseltmek isteyenlere büyük şiddet uyguluyor.”Cassif, cumhurbaşkanından milletvekillerine kadar katliamın savunulduğunu ve Gazze’de sivilleri hedef almadıklarını iddia eden İsrailli yetkilerinin aynı zamanda orada masum kimsenin bulunmadığını öne sürmelerindeki çelişkiye dikkati çekti.
“İSRAİL BASINI MESLEĞE İHANET EDİYOR”Gazze’de basın özgürlüğü diye bir şey olmadığının altını çizen Cassif, İsrail basınına da sert eleştiriler yöneltti. Cassif, “İsrail’deki gazetecilerin yüzde 90’ı gönüllü olarak savaşı ve hükümetin politikasını desteklemek için seferber olmuş durumda. Basını sınırlayan bir şey yok ama kendileri özgür olarak hareket etmemeyi seçiyor. Bence bu utanç verici durum sona erdiğinde İsrail basınının mesleklerine ihanet ettiği hatırlanacak” diye konuştu.